Konya’nın Hüyük ilçesinde yaşayan 23 yaşındaki Ayşe Yılmaz, doğuştan kolları olmadan dünyaya geldi. Ayşe Yılmaz, ufaklığından itibaren, ayaklarını elleri yerine kullanarak, günlük işlerini ayaklarıyla halletmeye başladı. İlkokula giderken ayaklarıyla çizdiği fotoğraflarının hocaları tarafından çok sevilmesi üzerine fotoğraf becerisini keşfetti ve kabiliyetinin peşini hiç vazgeçmedi. Bundan takribî 6 ay evvel bir yakınının önerisi üzerine ahşap yakma sanatıyla tanışan Yılmaz, o günden sonra bu sanatı uyum kaynağı haline getirdi. Yılmaz ayağıyla yaptığı bu sanatını dünya çapında ilerletebilmek için mücadele gösteriyor. Daha evvel de kendisinin fotoğraflara alakası olduğunu belirten Yılmaz, “Bakarak fotoğraf defteri üzerine fotoğraflar yapıyordum. 6 ay evvel tamamen rastla reelinde, bir video üzerinden başladı bu iş. Ben sosyal medyaya videolarımı atıyordum, ayaklarımla yapabildiğim şeylerin videosunu sürükleyip atıyordum. Daha sonra bir ağabeyimiz bu videoları görüp bana erişti. Bu biçimde kendisi zati hobi olarak yapıyormuş. Beni de teşvik etti, ‘Yapar mısın?’ dedi. Evvel ‘O azıcık güç olur, yapamam, banal fotoğraf gibi değil’ diye düşünüyordum. Ama bu daha basit geldi, daha da güzel geldi, zevkli bir şey. Mesela ben evvelleri çok sabırsızdım, sabrım da yoktu, bu iş sayesinde sabrı da bildim. Şimdi daha sabırlıyım. 6 ay içinde takribî 100 fotoğraf çizdim. İleri de daha da çok, binler olur, iki binler olur, beş binler olur. Ebedi, rakamı belirli olamayacak biçimde fotoğraflar yapmak istiyorum ve sanatımı dünya çapında ilerletmek istiyorum.” biçiminde konuştu. Yaptığı sanatı görenlerin verdiği tepkileri anlatan Yılmaz, “Evvel mesela karşıdan birisi geliyor. Standımızın önünde durunca bir afallıyor natürel. ‘Gerçekten sen mi yapıyorsun?’ gibi tepkiler alıyorum. Daha sonra ‘Harika görünüyor bu fotoğraflar, gerçekten sen harikuladesin, marifet fışkırıyor’ gibi tepkiler alıyorum mesela. Başka Bir Deyişle güzelime gidiyor bunlar benim. Sanatımda natürel ki de yeri geliyor ayağım filan anlaşıyor yaparken. Ama zevkli bir vaziyet. Geçiyor sonunda. Günlük yaşamda insanlar çok değişik. İnsanlar manililere acıyarak bakıyorlar. Bence bu yanlış bir vaziyet. Bizim bu devirde otizmli hastalarımız dahi, manili dostlarımız, kardeşlerimiz dahi imtihanlara giriyor, galibiyetli oluyor. Vaziyet öyleyken insanlar dışarıdan çok değişik bakıyorlar, değişik düşünüyorlar. Bizi sakat, özürlü olarak adlandırıyorlar. Bunlar yanlış şeyler mesela. Benim gibi olan manili dostlarım bence bırakmamalılar, sonuna kadar savaşmalılar. İstedikten sonra Rabbim destekçi oluyor zati bir şeylere. Başka Bir Deyişle Rabbim bizi böyle yarattıysa elbet vardır bir bildiği. Sonuna kadar da savaşacağım zati, bırakmayacağım. Bence öbür dostlarım da bırakmamalı, savaşmalılar.” ifadelerini kullandı. Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir fotoğrafını çizdiğini ve bu fotoğrafı armağan etmek istediğine sözlerine ilave etti.