Önceki yıllarda birçok hastalığın tedavisi açık ameliyat yöntemleri ile tedavi edilmekteydi. Ancak tıp alanının gelişmesi ve yeni teknoloji gelişmeleri ile farklı yöntemler uygulanmaya başlanmıştır. Bu durumun en önemli kanıtı girişimsel radyoloji alanıdır. Girişimsel radyoloji ile bugün birçok hastalık cerrahi işlem uygulanmadan tedavi edilebilmektedir.

Kesi açılmadan, dikişe ihtiyaç duyulmadan, ağrı ve acı hissedilmeden uygulanan girişimsel radyoloji yöntemi tüm hastalıkların tedavisinde kullanılmakla birlikte en çok; çocuk, kadın doğum, onkoloji ve kalp – damar hastalıklarında kullanılmaktadır. Bilgisayarlı tomografi, ultrasonografi, anjiyografi ve manyetik rezonans gibi ileri teknolojik cihazların kullanıldığı tedaviler en fazla 2 saat sürmektedir ve anestezi uygulamasına gerek kalmamaktadır.

Girişimsel radyoloji yöntemleri ile tedavi edilen hastaların iyileşme süreci kısa ve konforludur. Özellikle böbrek, akciğer, pankreas kanseri, damar tıkanıklığı ve varis tedavilerinde sıklıkla uygulanan bu tedavi yöntemi günümüzde birçok alanda uygulanabilmektedir. Girişimsel radyoloji yöntemi kullanan doktorlar; radyoloji uzmanlığı alan kişilerdir.

Hem tanı hem de tedavi yöntemi olan girişimsel tedavi yönteminin yanında radyoloji uzmanlık alanına giren bir başka konu da meme radyolojisidir. Meme bölgesinde kitlelerin yapısı ve büyüklüğünü incelemek adına gerçekleştirilen dijital mamografi de meme kanserinin erken teşhisinde büyük rol oynamaktadır.

Vücuda herhangi bir zararı bulunmayan dijital mamografi; memenin özel bir cihaza yerleştirilmesi ve ses dalgalarının verilmesi ile tamamlanmaktadır. Bu süreçte memenin sıkıştırılması gerekmektedir. Böylece 10 dakika süren bir yöntemi olan dijital mamografi sayesinde meme bölgesinde bulunan kistlerin yapısı ve risk alanları değerlendirilerek meme kanseri için erken teşhis mümkün kılınmaktadır.

Detaylı bilgi için ; https://www.nuritenekeci.com/